Behiye Aksoy Kimdir? Biyografisi Albümleri ve Şarkıları

Türk müziğinde gelmiş geçmiş en kaliteli sanatçılar arasında yer almayı başaran Behiye Aksoy, 19 Eylül 1933 tarihinde, İstanbul’da dünyaya gelmiştir. İlköğretim yıllarında İstanbul’da kalan sanatçı, daha sonra babasının görev yerinin Ankara olması üzerine Ankara’ya taşınmış ve eğitimini burada sürdürmüştür. Küçük yaşlardan itibaren müziğe karşı ilgili olan sanatçı, ailesinde de birçok ses sanatçısının olması nedeni ile küçük yaşlarda müziğe başlamış ve hayatını müzik üzerine kurmayı planlamıştır. Ailesinin de yardımı ve yönlendirmesi ile eğitimini tamamladıktan sonra radyolara yönelen sanatçı bu anlamda en büyük adımı atmak üzere TRT radyo sınavlarına girmiş ve buradan aldığı başarılı sonuçlar ile kariyerinin ilk adımlarını atmıştır.
Ankara Radyosu Kariyeri
Halası ve annesinin teşviki ile TRT Radyosu sınavlarına giren sanatçı buradan Hüseyin Ayman, Muzaffer Birtan ve Mefharet Atalay gibi o dönemin ünlü olacak sanatçıları ile birlikte başarı elde etmiştir. Toplamda iki yüz kişi arasından seçilmeyi başaran sanatçı daha sonra TRT üzerinde stajyer olarak çalışmaya başlamış ve geleceğinin en önemli adımlarını burada atmaya başlamıştır. Dönemin büyük sanatçıları olan Müzeyyen Senar ve Münir Nurettin Selçuk’tan oldukça esinlenen sanatçı sahip olduğu farklı aksanı ile de yolunda başarı basamaklarını hızlı bir şekilde tırmanmıştır.
Radyodaki hocası Muzaffer Sarısözen tarafından uygun olduğu müzik alanına yönlendirilen sanatçı burada bulunduğu süre içerisinde birçok farklı ses eğitimi almış ve kendini üst düzey yetiştirmiştir. Yine hocasının yönlendirmesi ile yurttan sesler korosu arasına dâhil edilen sanatçı TRT radyolarında toplamda 9 yıl kadar şarkı söylemiş ve daha sonra burada repetitör muavini olarak görevini sürdürmeye devam etmiştir.
Sanatçının İlk Evliliği
Behiye Aksoy, TRT radyolarında çalışırken burada Türk müziği ses sanatçısı olan Halil Aksoy ile tanışmış ve kısa bir süre içerisinde de Halil Bey ile evlenmiştir. Hemen hamile kalan sanatçı bir sene içerisinde oğlu Ahmet Kazım Aksoy’u dünyaya getirmiş ve aynı zamanda müzik kariyerine devam etmiştir. 1951 yılında hayatını birleştirdiği Halil Aksoy’dan 1963 yılında boşanan sanatçı Fahrettin Arslan aracılığı ile İstanbul’a gelmiş ve kalan yaşamını burada sürdürmüştür.
Fahrettin Arslan ve İstanbul Kariyeri
O dönemin en büyük gazinocusu olan Fahrettin Arslan ile uzun yıllar boyunca birlikte olan sanatçı yine Fahrettin Arslan’ın gazinosunda uzun yıllar çalışmış ve şarkı söylemiştir. O güne kadar hiç kadın sanatçı çalışmayan gazinoda Zeki Müren’den sonra Behiye Ersoy sahne alarak bir ilke de imza atmıştır. Fahrettin Arslan ile büyük ve aynı zamanda çalkantılı bir aşk yaşayan sanatçı bir gün yaşadığı bir tartışma ile aniden Fahrettin Arslan’dan ayrılmış ve iki hafta sonra o dönemin ünlü yapımcılarından Berker İnanoğlu ile sürpriz bir şekilde hayatını birleştirmiştir. İki hafta süren evliliğin ardından Berker İnanoğlu’ndan ayrılan sanatçı tekrar Fahrettin Arslan’a dönmüş ve onunla evlenmiştir.
Müzik Kariyeri
Sanatçı o dönemin en ünlü kadın sanatçısı olarak bilinmektedir. Maksim’in unutulmayan isimlerinden olan Behiye Aksoy, birçok farklı gazinoda çalışmaya devam etmiş ve uzun yıllar boyunca anketlerde birinci sıralarda yer almıştır. İlerleyen yaşlarında yalnızlığı tercih eden sanatçı mesleği bıraktıktan sonra bütün mal varlığını kısa sürede elden çıkartarak huzur evinde yaşamayı tercih etmiş ve 2015 yılında da kaldığı huzurevinde rahatsızlanarak hayatını kaybetmiştir.
Albümleri
Dumanlı Meyhaneler, Kıskanırım, Unutulmayan Şarkılar, Sizin için Seçtiklerimiz, Unutulmayanlar, Ölmeyen Nağmeler, Elbet Bir gün Buluşacağız, Bir Garip Yolcu, Bir Lara Sevda, Anılarla Sadettin Kaynak, Buket ve Bir Zamanlar’dır.